24 Şubat 2011

St. Petersburg Buz Balesi - Kuğu Gölü - Sindirella

St. Petersburg Devlet Buz Balesi (eski adıyla Leningrad Devlet Buz Balesi) 1967 yılında büyük koreograf ve St. Petersburg Klasik Bale Okulu geleneklerinin başarılı uygulayıcısı Konstantin Boyarsky (1915 – 1974) tarafından kuruldu.


Balenin sanat yönetmeni, dünyaca ünlü “Mariinsky Balesi”nin (Kirov Balesi) eski solistlerinden Rusya devlet sanatçısı Konstantin Rassadin. Rudolf Nureyev’in okul arkadaşı olan, bale dünyasının tartışmasız yıldızları Mikhail Baryshnikov ve Natalia Makarova ile aynı sahneyi paylaşan Rassadin aynı zamanda baş koreograf olarak grubun tüm prodüksiyonlarını sahneye koyan kişi.

Balenin müzik yönetmeni ve kurucularından birisi de Leo Korkhin. Dünyaca ünlü bir orkestra şefi olan Korkhin, adını Shostakovich’ten alan St. Petersburg Filarmoni Derneği’nin bünyesinde konserler veren Akademik Senfoni Orkestrası da dahil olmak üzere birçok orkestranın şefliğini yaptı.

Birçok kez Dünya ve Avrupa şampiyonu, iki kez de Olimpiyat şampiyonu olan Ludmila Beloussova, Oleg Protopopov; çeşitli Dünya ve Avrupa şampiyonlukları ile bir Olimpiyat şampiyonluğu bulunan Alexei Ulanov; Dünya ve Avrupa Artistik Patinaj Şampiyonaları ve Olimpiyat oyunlarında defalarca madalya alan Ludmila Smirnova gibi çok başarılı dansçılar farklı zamanlarda St. Petersburg Devlet Buz Balesi’nde dans ettiler.

Bale grubunda yer alan yaklaşık yirmi dansçının her biri uluslararası yarışmalarda üstün başarılar kazanmış ve bu nedenle Rusya Devleti tarafından spor dalında üstatlık unvanıyla şereflendirilmişlerdir.

St. Petersburg Devlet Buz Balesi, 1995 yılından bu yana gösterilerini tiyatro sahnelerinde de sergileyerek dünyada ilk defa, klasik bale eserlerini, tiyatro sahnesinde kurulan bir buz pistinde, klasik kostümler ve dekorlarla sergilemeyi başaran grup olmuştur.

Balenin repertuarı, P.Tchaikovsky’nin ünlü yapıtları, “Uyuyan Güzel”, “Kuğu Gölü”, “Fındıkkıran”; S.Prokofiev’in “Romeo ve Jülyet” ve “Cinderella” gibi dünyaca ünlü eserlerini içeriyor.

St. Petersburg Devlet Buz Balesi’nin bu muhteşem prodüksiyonları, on beş yıl boyunca ABD, Kanada, Almanya, Çin, İspanya, Kore, Tayvan, Yunanistan, Portekiz ve İrlanda’nın en önemli sahnelerinde sergilendi. Grup ayrıca, 2007’de Guatemala City’de düzenlenen ve 2014 yılı Kış Olimpiyatlarının hangi şehirde düzenleneceğinin belirlendiği adaylık yarışmasındaki başkanlık sunumlarında sahne aldı.

1- 6 Mart tarihlerinde Tim Show Center’da iki farklı muhteşem eseri ‘’KUĞU GÖLÜ ve SİNDİRELLA’’yı yalnız sekiz gösteri sergileyecek olan ST. PETERSBURG BUZ BALESİ’Nİ sakın kaçırmayın.

11 Şubat 2011

2011 II.EL KISA FİLM FESTİVALİ

Festival, tamamen bağımsız ve amatör kimliğe sahip Ankara Kısa Filmciler Derneği tarafından düzenlenmektedir. Dernek faaliyetini, hiçbir belediye, vakıf, şirket, holding vb. bünyesinde olmaksızın sürdürmektedir.
Bu yıl beşincisi düzenlenen festivalde bugüne kadar 1.280 film gösterildi, 68 konuk ağırlandı, 34 farklı atölye düzenlendi .
Bu yıl 5.si düzenlenecek olan 2.El Kısa Film Festivalinin sloganı "Elemiyoruz,ellemiyoruz"
Festival başvuruları 1 Eylül-31 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

9 Şubat 2011

KISA KES FİLM YARIŞMASI

TED Ankara Koleji Vafkı Özel Lisesi’nin ilkini gerçekleştirdiği kısa film yarışmasının amacı liseli gençlere kendilerini ifade edebilecekleri bir ortam hazırlamaktır.


Bu yarışma ile Ankara’da öğrenim süreçlerini devam ettiren, Ankara’nın farklı sosyal ortamlarında yer alan gençlerin birbirleriyle ortak paydada buluşturulmaları sağlanacaktır.

Öğrencilerin işaretledikleri şıklar değil, hayal güçleri yarışacak.
Yarışma jurisinde;
* Mustafa ALTIOKLAR (yönetmen-senarist)

* Yüksel AKSU (yönetmen-senarist)

* Selçuk YÖNTEM (oyuncu)

* Zerrin TEKİNDOR (oyuncu)

* Nehir ERDOĞAN (oyuncu)

* Beren SAAT (oyuncu)

* Can DÜNDAR (yönetmen-senarist)
bulunmaktadır.

YARIŞMAYA KATILIM KOŞULLARI:

1. Yarışmaya Ankara’da öğrenim gören tüm lise öğrencileri (1991-1995 yıllarında doğmuş olan) katılabilir.

2. Filmler en fazla 15 dakika uzunluğunda olmalıdır.

3. Yarışmacı adayının filmini göndermeden önce aşağıda yer alan ön başvuru formunu eksiksiz doldurması gerekmektedir.

4. Filmler Türkçe altyazılı olmak koşuluyla Almanca, Fransızca ve İngilizce dillerinde olabilir.

5. Filmlerde konu ve tür (kurmaca, deneysel, animasyon, belgesel) sınırlaması yoktur; ancak Milli Eğitim temel kanununa ve genel ahlak ilkelerine uymayan filmler değerlendirmeye alınmayacaktır. Jüri ve ön eleme ekibi bu bağlamda filmleri eleyebilir.

6. Yarışmaya son katılım tarihi 15 NİSAN 2010’dur. Bu tarihten sonra ulaştırılan filmler elenecektir ( ön başvuru yapmış olsa bile) . Katılımcılar bu tarihe kadar;

* Filmin 2 adet DVD kopyasını (üzerlerinde filmin, yönetmenin ve okulun adı yazılı olmalıdır)

* Filmin afişini veya filmden herhangi bir fotoğrafı (bir CD veya çıktı halinde)

* Filmin künyesini

* Yönetmenin ve Rehber Öğretmenin iletişim bilgilerini (e-mail, cep telefonu)

* Öğrenci Belgelerini (okul müdürü imzalı), bir zarf içerisinde son katılım tarihine kadar aşağıdaki teslim adresinde olacak şekilde ulaştırmalıdırlar;

Teslim Adresi: TED ANKARA KOLEJİ İNCEK KAMPÜSÜ LİSE MÜDÜRÜ SEKRETERLİĞİ

Taşpınar Mah., Yumrubel Mevkii, No: 310, 06830, İncek, Gölbaşı-Ankara

7. Gönderilen kopyaları bozuk filmler, katılımcının uyarılmasına gerek görülmeden yarışma dışı bırakılırlar.

8. Her grup ve öğrenci yarışmaya birden fazla filmle katılabilir. Ancak söz konusu filmler seçici kurul tarafından ana jürinin değerlendirilmesine sunulurken her katılımcının bir filmi esas alınarak sunulacaktır.

9. Yarışmaya katıldıktan sonra film geri çekilemez. Kopyalar iade edilmez.

10. Oyuncuların yetişkin olmasında bir sakınca yoktur ancak kamera arkası ekibinin, senaristin, yönetmenin lise öğrencisi olması şarttır. Filmlerde yer alan yetişkin bireyler ödül alamaz.

11. Filmde kullanılan müziklerin telif hakkı sahipleri filmin sonunda yer almalıdır.

12. Senaryo bir öyküden uyarlama ise, öykü sahibinin ismi filmin sonunda yer almalıdır.

13. Ödül Töreni gecesine katılacak olan öğrenciler okullarına gönderilecek resmi bir yazıyla davet edileceklerdir. Tören TED Ankara Koleji Kampüsü’nde yapılacaktır.

14. TED Ankara Koleji yarışmaya katılan filmlerin kullanım hakkını elinde bulundurur. Yarışmaya katılan bütün eserlerin her türlü telif hakkı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında bedelsiz ve süresiz olarak TED Ankara Koleji’ne ait olacaktır. TED Ankara Koleji yarışma yolu ile elde ettiği bu eserleri yapımcısının ismini kullanarak televizyon, internet ve diğer her türlü ortamlarda yayımlama; katalog, broşür, afiş, kitap, ajanda, takvim, dergi, CD, video ve diğer ortamlara alarak yayınını ve dağıtımını yapma, ayrıca yurt içi ve yurt dışındaki eğitim ve kültür kurumlarına gönderme ve eğitim etkinliklerinde kullanma hakkına sahip olacaktır.

15. TED Ankara Koleji yukarıda belirtilen koşulları haber vermeksizin değiştirme hakkına sahiptir.

16. Filmler, Türk Cumhuriyeti’nin yasa ve ilkelerine uygun olmalıdır.

17. Yarışmacılar, yukarıda belirtilen koşulları kabul etmiş sayılır.

İLETİŞİM:
Sorularınız için: kisakesfilm@tedankara.k12.tr
(0312) 586 90 00
Dahili Numara: 1110

ÖDÜLLER:
En İyi Film - Video Kamera

En İyi Yönetmen - Dijital Fotoğraf Makinesi

En İyi Senaryo - Portable DVD Player

En İyi Kız/Erkek Oyuncu - MP3 Player

!F İSTANBUL 2011

Türkiyede bağımsız sinemanın ilk ve tek adresi olan !f İstanbul AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, on yıldır 70.000 kişilik izleyici kitlesiyle kültür sanat camiasının yakından takip ettiği, dünyanın her yanından farklı bakışları sinemaseverlerle buluşturan ve düzenlediği partiler, atölyeler ve çeşitli etkinliklerle programını zenginleştiren bir oluşum.

Her yıl İstanbul 'da ve Ankara'da AFM Sinemalar'nda şubat ayında izleyicisiyle buluşan festival, filmleri farklı ve güncel bölümler altında toplayarak izleyicisine ulaştırıyor.

Türkiye'den Kısalar bölümüyle yüzlerce genci bir araya getiren !f İstanbul , $15.000 ödüllü uluslararası yarışması !f Inspired / Keş!f ile dünyanın farklı ülkelerinden gelen 8 filmi ve genç sinema profesyonellerini davet ederek İstanbul 'u yenilikçi sinemanın dünya merkezlerinden biri haline getirmeyi amaçlıyor

Türkiye’nin ilk ve tek bağımsız filmler festivali !f İstanbul AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali Şubat 2011’de 10. yaşını kutluyor. Festival bu sene İstanbul’da 17-27 Şubat, Ankara’da ise 2-6 Mart tarihlerinde gerçekleştiriliyor
Ödüllü bölüm Keş!f, Hit Filmler, Restospekt!f, Sesli Yaşam, Fantastik Filmler, Ne Kadar Gerçek O Kadar Kurgu, Dünyanın Çivisi, Açılıma Devam, Gökkuşağı, Y-eni Kuşak, !f Kült, !f Bonus, !f Kısalar, Nöbetçi Sinema, !f Özel Gösterimler ve 3D özel gösterimlere ek olarak Sundance iş birliği ile bu yıl Hollywood senaristlerinin ve film ekiplerinin katılacağı özel dersler, sohbetler, paneller ve soru-cevap seansları ile başka perspektifler sunmak, karşılıklı diyalog geliştirebilmek ve bağımsız sinema için yeni izleyici potansiyeli yaratabilme amacıyla Film Forward – Sundance Özel Bölüm de bizlerle buluşacak. Bu özel program için seçilen 14 merkezden biri olan !f Istanbul, Film Forward bölümüyle beraber Sundance Film Festivali’nin 2011 programından taze taze üç tane daha filmi gösterecek.

Festivaldeki ilkler
!f Robert Redford’un kurduğu Sundance Enstitüsü ile birlikte dünyada 12 şehirde yürütülen “Film Forward: Kültürel Diyaloğu Geliştirmek”projesinin ortaklarından biri oldu. Ayrıca, Türkiyeli senarist ve yönetmenlerin yetiştirilmesine yönelik Sundance Lab modelinin bir benzeri İstanbul’da gerçekleştirilecek.

Geçen yıl dünyaca tanınan online sinema sitesi MUBI ile başlatılan ve beş festival filminin İstanbul ile eşzamanlı başka şehirlerde de izlenmesini sağlayan “!f ²: İstanbul’dan Canlı” projesi bu yıl 16 şehirden 23 şehire büyüyor.

Festivalin merakla beklenen bölümlerinden “Hit Filmler” Digiturk, bu sene eklenen yeni bölümlerden “Ne Kadar Gerçek O Kadar Kurgu” CNBC-e ve “Y-eni Kuşak” ise Doritos sponsorluğunda gerçekleşiyor. “Fantastik Filmler” bölümü bu sene de gnçtrkcll sponsorluğunda gerçekleştiriliyor.

Festivale bu sene yeni bir salon daha ekleniyor. Festival filmleri Beyoğlu AFM Fitaş, Caddebostan AFM Budak ve AFM İstinye Park’ın yanı sıra Cinebonus Maçka G-Mall’da da izlenebilecek.


Efsane yönetmen Alejandro Jodorowsky İstanbul’da

David Lynch’ten John Lennon’a birçok sanatçıya ilham kaynağı olan Şili asıllı efsanevi yönetmen Alejandro Jodorowsky bu sene restore edilen 1989 yapımı filmi “Santa Sangre”’nin gösterimi vesilesi ile İstanbul’a geliyor. Film ilk defa Türkiye’de bir sinema salonunda gösterilecek. Aynı zamanda maneviyat ve felsefe alanında dünyanın takip ettiği bir araştırmacı olan yönetmen sinema üzerine bir konuşma yapacak.

Geçen sene bir ilkti, bu sene daha da büyüdü

!f İstanbul geçtiğimiz sene başlattığı ve dünyada bir ilk olan “!f ²: İstanbul’dan Canlı” projesini bu sene 25 noktada gerçekleştiriyor. Dünyaca tanınmış online sinema sitesi MUBI ile ortaklaşa gerçekleştirilen proje festivalin en çok konuşulan beş filmini İstanbul ile eş zamanlı Anadolu’da ve komşu coğrafyalarda da izleme imkanı sunuyor.

!f İstanbul’un ödüllü yarışması Keş!f dört yaşında
İstanbul’u genç ve yenilikçi sinemanın adresi yapmayı amaçlayan 15,000$ ödüllü !f Inspired/Keşi!f yarışması, bu sene dördüncü kez Türkiye’den ve dünyanın dört yanından 8 filmi ve ünlü sinema profesyonellerini bir araya getiriyor. Yarışma kapsamında Hüseyin Karabey başkanlığındaki uluslararası jüri “sinemada cesur hikâye anlatımı, teknik ve tarzda yenilik” kriterleriyle bir kez daha “İlham Veren Yönetmen”i seçecek.

Festivalin Oskar yolundaki filmleri – 10. yıla özel yeni bölümleri
Festivalin merakla beklenen filmlerinin yer aldığı “Hit Filmler” bölümünde bir çok dalda Oskar adaylıkları alan “Black Swan / Kara Kuğu”, “The Kids are All Right / İki Kadın Bir Erkek”, Coen Kardeşlerin Western denemesi “True Grit/ İz Peşinde”, Arjantin’in En İyi Yabancı Film Oskar adayı “Carancho / Akbaba” ve “Winter’s Bone /Gerçeğin Parçaları” gibi filmler var. Festivalin 10. yıla özel bölümleri arasında gerçek ve kurmacanın birbirine girdiği filmlere ayrılan “Ne Kadar Gerçek O Kadar Kurgu”, zor zamanlarda hayata tutunmaya çalışan gençlerin hikayelerinin anlatıldığı “Y-eni Kuşak”, Sundance Enstitüsü ile yapılan işbirliği kapsamında gösterilen “Film Forward: Kültürel Diyaloğu Geliştirmek” seçkisi, festivalin 10. yaşı vesilesi ile festivalde önceden gösterilen filmler arasından izleyici oyları ile belirlenen ve tekrar gösterilen 5 filmden oluşan “Retrospekt!f” bölümü yer alıyor.

!f İstanbul sinemanin geleceğine bakıyor – Canlı Sinema ve İnteraktif SinemaNedir?
Her zaman yenilikçi ve öncü bir sinema anlayışıyla hareket eden !f İstanbul bu sene ilk defa izleyicilerini “canlı sinema” konsepti ile tanıştırıyor. Bu konsepti ilk uygulayanlardan yönetmen Sam Green “Utopia in 4 Movements” adlı belgeselinde izleyicilerin önünde, müzisyenler eşliğinde imgelerle ve performanslarla bir hikaye anlatıyor. Her gösterimi tamamıyla orijinal olan bu çok özel sinema deneyimi bu şekliyle yalnızca bir defa izlenecek- ve bu yaratımda seyircilerin katılımı belirleyici.

!f İstanbul bu sene festival merkezini The Hall’a kuruyor. Böylece film maratonu sırasında yönetmenlerle bir araya gelmek ve etkinliklere katılmak isteyen !f izleyicileri festival merkezinde buluşuyor. Festival merkezinin !f takipçilerine sunduğu en önemli imkanlardan biri ise festival boyunca merkeze yerleştirilecek bilgisayarlardan interaktif sinemanın en değişik örneklerinin deneyimlenebilecek olması. Bu filmlerden biri olan “Planet Galata” yapımcılarından Florian Thalhofar’ın katılımı ile önce doğrusal sonra interaktif bir şekilde izlenecek.

!f İstanbul'dan uluslararası ve ödüllü bir yarışma: Keş!f
Yenilikçi ve cesur sinemanın adresi !f İstanbul AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, Keş!f yarışmasının dördüncüsünü gerçekleştiriyor.



Festival kapsamında gerçekleşecek olan yarışma, uluslararası platformdan, sinemaya değişik kapılar açabilecek yenilikçi ve cesur genç yönetmenleri izleyiciler ile buluşturmayı amaçlıyor. Festival süresince gösterilecek yarışma filmleri öncesinde ve sonrasında izleyiciler, genç yönetmenler ile tanışma ve sohbet etme şansına da sahip olacaklar.

Dünyanın dört yanından gelen 8 film, 15 bin dolarlık ödül için yarışacak. Uluslararası sinema endüstrisinin prestijli isimlerinden oluşacak jüri bu yılın "Iİlham Veren Yönetmeni"ni belirleyecek. Ümidimiz, Keş!f yarışmasının ülkemizden genç yönetmenlerin teşvik edilmesi yönünde önemli bir rol oynaması.


SİYAD Jürisi
Keş!f Uluslararası Film Yarışması'nda yer alan filmler bu yıl üçüncü kez Sinema Yazarları Derneği üyelerinden oluşan jüri tarafından da değerlendirilecek ve seçilen film "SİYAD En İyi Film" ödülünü kazanacak. SIİYAD Jürisi'nin bu seneki üyeleri ise, Sinema Dergisi'ne film eleştirileri yazan Burcu Aykar şirin, editörlük, senaryo yazarlığı ve yönetmenlik yapan, ayrıca KargART !Geceyarısı Filmleri! gösterimlerini organize eden Serdar Kökçeoğlu ve sinema yazarı, gazeteci, yazar ve senarist Burak Göral.

4 Şubat 2011

Asurlular İstanbul’da

Kültepe`de gün ışığına çıkartılan eserler, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı etkinlikleri kapsamındaki “Asurlular İstanbul’da” sergisi ile İstanbullularla buluşuyor.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı etkinlikleri kapsamında düzenlenen bu sergide MÖ 2. binyılında, Kaniş Krallığı’nın merkezi ve Anadolu’daki Asur Ticaret Kolonileri sisteminin başşehri olan, Kayseri’nin hemen 20 km kuzeydoğusundaki Kültepe`de 1948 yılından beri yürütülen kazı çalışmalarıyla günışığına çıkartılan eserler ‘Asurlular İstanbul’da’ isimli sergi ile İstanbullularla buluştu.

‘Asurlular İstanbul’ sergisinde, 60 yılı aşkın bir süredir kazı çalışmalarının yürütüldüğü Kültepe-Kaniş Karumu`nda ortaya çıkarılan ve günümüzde Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Kayseri Müzesi ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde korunan eserler arasından seçilen 495 arkeolojik eser sergileniyor.

Eski adı, çivi yazılı belgelere göre Kaniş veya Neşa olan Kültepe, Erciyes dağının eteğinde, bereketli bir ovanın ortasında tarihi ve doğal anayolların birleştiği noktada yer alıyor. Bu konumuyla Kültepe, eski dünya ticaretinde ve siyasetinde önem kazanarak, özellikle MÖ 3. binin sonlarında ve 2. binin ilk çeyreğinde Anadolu-Suriye-Mezopotamya arasında parlak bir ticaret ve sanat merkezi olarak öne çıkıyor. Yazının Anadolu’ya girdiği ve aydınlanmanın başladığı yer olan Kültepe/Kaniş/Neşa’yı bu sergi ile yakından tanıma fırsatı yaratılmaktadır. Anadolu’ya gelen Asurlu tüccarların merkez olarak seçtiği Kültepe’de bulunan yaklaşık 25 bin civarındaki çivi yazılı tablet, Asurlu veya yerli tüccarların ticari faaliyetleri, yönetim ve hukuk sistemi, sanat ve dini inançları hakkında bizlere zengin bilgiler veriyor. Sistemli bir ticaret sayesinde kurulan ilişkiler aracılığıyla, Anadolu halkı ilk kez bu dönemde yazıyla karşılaşılıyor.

Bu çağdan sonra Anadolu insanı, Kültepe Kaniş-Karumu’ndan edindikleri deneyim ve birikimle, Anadolu’nun ilk merkezi devletini, yani Hitit Devleti’ni kurmuştur. Hitit uygarlığının oluşmasına kaynaklık eden ve MÖ 3. binyıldan itibaren Kültepe’de gelişen kültürün etkileri, Hititler ve sonraki kültürler aracılığıyla günümüze kadar ulaşıyor. Doğu ve Batı arasında bir köprü olduğunu vurguladığımız Anadolu’nun Batı kültürlerinin oluşmasındaki katkısı ve etkisi, bu sergide yer alan eserlerle izlenebilir.

Küratörlüğünü Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu ve Dr. Şeniz Atik’in yaptığı, sergi tasarımını Şahin Paksoy’un hazırladığı sergi, 29 Mart 2011 tarihine kadar Pazartesi günleri hariç her gün 09:00-17:00 saatleri arasında görülebilir.

Frida Kahlo ve Diego Rivera Sergisi

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi 2011 yılına, 20. yüzyıl sanatının Meksika ve dünyadaki en çarpıcı figürlerinden; Frida Kahlo ve Diego Rivera ile ülkemiz sanatseverlerinin buluşmasıyla giriyor; “Gelman Koleksiyonu’ndan Frida Kahlo ve Diego Rivera” sergisi. Türkiye’de ilk kez Pera Müzesi’nde konuk olacak 20. yüzyılın efsane çifti Frida Kahlo ve Diego Rivera, yapıtları kadar özgün karakterleri, yaşam öyküleri ve merak uyandıran birliktelikleriyle de dünya kamuoyunda ilgi uyandırıyor.


Jacques ve Natasha Gelman’ın koleksiyonunda yer alan, Meksika’nın ulusal kültür varlıkları envanterine kayıtlı ve Meksika dışında çok az sayıda sergilenen40 yapıt, çiftin en önemli eserlerinden oluşuyor.

Ülkemiz sanatseverlerini, duyulduğu ilk andan itibaren heyecanlandıran, Berlin ve Viyana’da düzenlenen ve 2010 yılına damgasını vuran Frida Kahlo Retrospektifi’nin en gözde Kahlo yapıtlarının yanı sıra Diego Rivera’nın eserlerinin de yer aldığı “Gelman Koleksiyonu’ndan Frida Kahlo ve Diego Rivera” sergisinin küratörü Dr. Helga Prignitz-Poda.

Eserleriyle olduğu kadar, sıradışı ve tartışmalı yaşamlarıyla, fırtınalı ilişkileriyle ilgi çekerek sinema ve edebiyat dünyasına da ilham veren ikilinin 20 Mart 2011’e kadar ziyarete açık kalacak sergisi Pera Müzesi`nde...

1 Şubat 2011

Beyazıt Yangın Kulesi Işıklandırıldı

Beyazıt Kulesi, yangınları gözetlemek ve haber vermek amacıyla İstanbul'un Beyazıt semtinde 1749 yılında inşa edilen 85 metre yüksekliğinde kule. Gözetleme yerine kadar çıkan merdivenler 180 basamaktan ibarettir.

Başlangıçta ahşap olarak inşa edildi. 1756'daki Cibali yangınında yandı. 1826'da yeniden yapılan kule yeniçeri ayaklanmasında tekrar yandı. Kule üçünçü kez Sultan II.Mahmut zamanında, 1828 yılında Senekerim Balyan'ın mimarlığı altında tekrar yapıldı. Beyazıt Yangın Kulesi,
Nöbet Katı
İşaret Katı
Sancak Katı olmak üzere üç bölümden oluşur.

Yangın, Beyazıt Kulesinden gündüz sarkıtılan sepetlerle, gece ise fener yakılarak haber verilirdi.

Yangın kulesine “yangın köşkü”, gözcülerine de “köşklü” denirdi. Beyazıt Yangın Kulesi’nde 20 köşklü bulunurdu. Kulelerdeki odalarda yatar kalkarlardı. 1923'e kadar köşklüler kulelerdeki görevlerine devam ettiler.

Uzun süre geceleri farklı renklerde aydınlatılarak İstanbullulara ertesi günün hava tahminin duyurulması için kullanıldı. Kulenin mavi renkte aydınlatılması ertesi gün havanın açık olacağını, yeşil yağmuru, sarı sisi ve kırmızı karı haber verir. Bu uygulamaya 1995 yılında son verildi, 2010 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin girişimiyle tekrar başlandı.

1997 yılında başlayan restorasyon çalışmalarına kadar kullanılamayacak durumda olan kule iki yıl süren çalışmalar sonucunda eskiden olduğu gibi yangın gözetleme, meteoroloji ve yol durumunu bildirmek amacıyla kullanılmaktadır. Günümüzde İstanbul Üniversitesi'nin Merkez Kampüsü içinde yer alır.
Beyazıt Yangın Kulesi’nin ışıklandırılması projesi sonucu bir önceki aydınlatma çözümüne göre yüzde 60 enerji tasarrufu, atmosfere salınan sera gazında ise yıllık 19 ton azalma sağlanacak. Kullanılan yeni armatürlerin ömürlerinin 3 kat daha uzun ömürlü olması sayesinde bakım maliyetleri yüzde 70 oranında azalacak.