28 Ağustos 2010

U2 360º Tour


U2, Live Nation tarafından Pozitif ve İKSV işbirliğiyle, 6 Eylül 2010’da İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı’nda hayranlarıyla buluşacak. “360º Tour” kapsamında İstanbul’a gelecek olan U2, Türkiye tarihinin en büyük stadyum konseri olacak.

Uzun yıllardır U2’nun prodüksiyon direktörlüğünü sürdüren Willie Williams ve mimar Mark Fisher’ın beş yıl süren çalışmalarının sonucunda şimdiye kadar herhangi bir konser için tasarlanmış en etkileyici ve yaratıcı sahne dizaynlarından biri ortaya çıktı. Müzikseverlere muhteşem bir görsel şölen sunan “The 360º Tour” sahnesi, teknolojik açıdan müzik endüstrisinde gerçek bir devrim olarak kabul ediliyor. Sahne, konser alanında bulunan tüm izleyicilere her açıdan kusursuz bir görüntü sunabilmek için özel olarak hazırlandı. Işık ve ses sistemleri ile beş yüz bin piksel kapasiteli silindir dev ekranlarıyla “The 360º Tour” izleyicilere hayatları boyunca unutamayacakları bir tecrübe yaşatıyor. U2 360° turnesi kapsamında dev bir silindir video sistemi ile birbirine bağlanmış LED paneller ve 64 metreye ulaşan yüksekliğiyle sahne etrafında dönen metal köprü sistemi müzikseverlere tam anlamıyla 360 derecelik bir görüş alanı sunuyor.
U2’NUN ÖN GRUBU: SNOW PATROL!
Dünya çapında bugüne kadar 10 milyon adetten fazla albüm satan Snow Patrol, U2’dan önce sahne alacak.
"U2 360º Tour Dünya Turnesi" Live Nation Global Touring tarafından BlackBerry sponsorluğunda gerçekleşiyor.
Ayrıntılı bilgi için: www.U2.com, www.pozitif.info, www.iksv.org

İSTANBUL CONTRAST SERGİSİ


Dice Kayek markasının yaratıcıları Ece ve Ayşe Ege’nin İstanbul’u simgeleyen tasarımlarını bir araya getiren “Istanbul Contrast” sergisi, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı desteğiyle 26 Ağustos’ta İstanbul Modern’de açılıyor.

Dünya üzerinde geçmiş ve bugünün en çarpıcı biçimde harmanlandığı şehirlerden biri olan İstanbul’un görkemli tarihinin yeni yüzü Dice Kayek koleksiyonunda bu kez ters açıdan yorumlanıyor. Dice Kayek, İstanbul’daki karşıtlıkların yarattığı değeri 26 farklı tasarımla ortaya koyarken, her giysi kentin farklı bir yüzünü simgeliyor.
Sergide, Dolmabahçe Sarayı Kış Bahçesi’nin büyülü güzelliği, dantellerle bezenmiş bir kıyafette; Galata Köprüsü’nün ferforjeleri ise metal parçalarla işlenmiş bir başka siluette karşımıza çıkıyor. “Kubbe”, “Kumru”, “Lokum”, “Galata”, “Topkapı”, “Lale”, “Kaftan” ve “Boğaziçi” bu özel giysilerden sadece birkaçı.
İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) ve İstanbul Moda Akademisi’nin (İMA) organizasyonu, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın desteğiyle, İstanbul Fashion Week kapsamında gerçekleşen “İstanbul Contrast” sergisi 26 Ağustos-19 Eylül tarihleri arasında İstanbul Modern’de izlenebilir.

Efsane İstanbul Sergisi

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve Sabancı Holding sponsorluğunda, “Efsane İstanbul: Bizantion’dan İstanbul’a - Bir Başkentin 8000 Yılı” başlıklı sergiye ev sahipliği yapıyor. 5 Haziran-26 Eylül 2010 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak sergi, İstanbul’un, Marmaray Projesi kapsamındaki Yenikapı kazılarıyla daha da geriye giden 8000 yıllık eşsiz tarihini, 500’ü aşkın eserle gözler önüne serecek. Sergi, Bizantion’dan Nea Roma’ya, Constantinopolis’ten İstanbul’a; Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarına başkentlik yapmış kentin görkemli tarihine ışık tutarken; ticaret, hediye ve 4. Haçlı Seferi’nde olduğu gibi yağma yoluyla çeşitli ülkelere dağılmış hazineleri bir araya getiriyor.

Sergi; İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Vatikan, Macaristan, Yunanistan, Avusturya, Belçika, Hollanda, İrlanda, Katar, Portekiz ve Rusya’daki önde gelen kurumlardan seçilen eserlere ev sahipliği yapıyor. Sergide ayrıca, Türkiye’deki devlet müzeleri ile özel müze ve koleksiyonlardan seçilen eserler de yer alıyor. Yurtdışından 39, Türkiye’den 19 olmak üzere toplam 58 müzeden seçilen geniş yelpazedeki eserler, sergi aracılığıyla ilk kez bir arada sunuluyor.
Sergide; İstanbul’un bir Roma garnizonu iken, Doğu ve Batı Roma’nın ayrılmasından sonra giderek başkente dönüşmesi, Bizans İmparatorluğu’nun gelişme, duraklama ve çöküş evrelerinden sonra 1453 yılında Osmanlılar tarafından fethedilmesiyle yeni bir doğuşa sahne olması anlatılıyor. İmparatorluk başkenti İstanbul’un Avrupa tarihiyle özdeşleşen geçmişinin parlak ve çalkantılı evreleri yansıtılıyor, şehrin devraldığı çeşitli din ve inanç mirasının oluşturduğu zengin gelenek tanıtılıyor.

24 Ağustos 2010

Cehennem

Dünya film endüstrisinde her yıl binlerce film çekiliyor. Ancak bunlardan sadece 200’ü 3 boyutlu… Çünkü sadece 9 ülkede bu teknoloji kullanılabiliyor ve dünya film endüstrisine bu ileri teknoloji hizmetini verebilmek çok mühim bir iş olarak görülüyor. Avatar’dan sonra izleyicinin 3 boyutlu filmlere ilgisi oldukça arttı. Sinema sektörünün duayenlerine göre üç boyutlu film modası yıllarca sürecek, geçici olmayacak. Birçok sinema salonu oynatabilmek için dünyada 3 boyutlu film arıyor, yapımcı ve yönetmenler 3D film çekmek istiyor ancak bu hizmeti verebilen laboratuar, post-prodüksiyon hizmetleri sınırlı sayıda ülkede var. Bu hizmeti verebilen ülkelerin peşinden koşuluyor.

Milyonlarca euro’luk bir pazar hacmine sahip olan sektörde artık Türkiye’de var. Bir çılgınlık yaparak Cehennem adlı 3 boyutlu film çekme cesaretini gösteren yapımcılar Coşkun Tözen, Burak Saraçoğlu, Selva Alemdar ve teknik olarak bu filmi dünyaya kazandıran Fono Filmin sahibi Cemal Okan, Türkiye’yi bu sektörde 10. ülke yaptılar. Cehennem bir gerilim filmi. Hollywood ve Bollywood’dan sonra 3 boyutlu filmler ile Yeşilçam, Greenwood olarak dünya film sektöründe adından bolca bahsettirecek gibi. Zira Amerika ve Almanya başta olmak üzere sinema sektörünün önde gelen ülkelerinden filmi daha post prodüksiyon aşamasında izlemek üzere önümüzdeki günlerde Türkiye’ye gelecekler. Türkiye’nin ilk 3 boyutlu filmi Cehennem, 1 Ekim 2010 tarihinde vizyona girecek

Filmin Künyesi:
Yönetmen: Biray Dalkıran
3D Director: Erkan Cerit
Görüntü Yönetmeni: Doğan Sarıgüzel
Yapım: Fono Film, Hayalet Filmevi ve Oskar film
Yapımcılar: Cemal Okan, Coşkun Tözen, Burak Saraçoğlu, Selva Alemdar
Senaryo: Biray Dalkıran
Tür: Türkiye’nin ilk 3D korku filmi
Oyuncular: Ogün Kaptanoğlu, Tuğba Melis Türk, Pelin Eriş, Serhan Süsler
Dağıtım: Medyavizyon
Gösterim Tarihi: 01 Ekim 2010

DV8 Physical Theatre’dan Lloyd Newson İstanbul’da…

Dünyaca ünlü DV8 Physical Theatre’dan Lloyd Newson, tatbiki bir oyuncu/dansçı seçmesiyle Dans Platform İstanbul kapsamında, İstanbul’da…

Dans Platform İstanbul, bir yandan dünyaca ünlü dans sanatçılarını ilk kez İstanbul izleyicisiyle buluştururken, bir yandan da yerli koreografların yepyeni çalışmalarına ev sahipliği yapan uluslararası bir festival, eğitim ve üretim etkinliği. Çağdaş danstan klasik baleye, kıdemli profesyonellerden yeni yetişmekte olan genç koreograflara, sanatçılardan kültür yöneticisi ve akademisyenlere, tüm dans camiasını tek bir çatıda toplayan proje; 15-22 Eylül tarihlerini kapsayan sekiz gün boyunca her gece özel bir temsilin yanı sıra teknik dersler, usta sınıfları, atölyeler, söyleşi, seminer, panel ve video gösterimlerinden oluşan dopdolu bir gündüz programına hazırlanıyor. Proje aynı zamanda DansLAB adı altında Kültür Ataşelikleri ile işbirliğine girerek, yabancı koreografların yerli topluluklarla ortak üretim yapmalarını sağlıyor.
Nisan'dan Aralık'a tüm yıla yayılan Dans Platform etkinliklerinin Eylül ayağında Lloyd Newson / DV8 Physical Theatre, Meg Stuart & Damaged Goods, Emio Greco, Nigel Charnock, Hiroaki Umeda'nın yanı sıra, Paris Operası'ndan La Scala'ya dünya balesinin yıldızları ve daha niceleri...
Dans Platform İstanbul, Eylül ayında, son beş yılı aralarında bir Prix Italia ve Rose D’Or olmak üzere toplam on beş ödülle kapatan DV8 Physical Theatre’ın kurucusu ve sanat yönetmeni Lloyd Newson’ı ağırlıyor. Yerli ve yabancı dansçılardan oluşan bir kitleyi, kendi eser üretim sürecini birebir tekrar eden tatbiki bir seçmeye tabi tutacak olan Newson, bir yandan kendine özgü dans anlayışının ana hatlarını katılımcılarla paylaşırken bir yandan da katılımcıların performansları üzerinden profesyonel yaşamlarına katkıda bulunacak geribildirimlerde bulunacak. Lloyd Newson’a bu tatbiki seçmede, DV8 Physical Theatre’ın başarılı dansçı ve eğitmenlerinden Hannes Langolf eşlik edecek…
Yer: CRR Konser Salonu
Zaman: 19 Eylül 2010, Pazar, 12:30-19:30
Başvuru ve bilgi için: ep@istanbul2010.org

1001 İcat Sergisi İstanbul’da!

1000 yıllık tarihi süreçte İslam Medeniyetinin dünya bilim ve teknolojisine yaptığı katkının interaktif olarak aktarıldığı “1001 İcat” adlı sergi, Londra’dan sonra İstanbul’da açılıyor. Sultanahmet Meydanı’nda 1000 metrekarelik kapalı alanda açılacak olan sergide bilim tarihine ışık tutacak birçok eserin yanısıra teknolojinin yardımıyla geçmişe uzanan sanal tarihi yolculuklar da yapılabilecek. İslam Medeniyetindeki kültürel ve bilimsel mirasın yeni nesillere en doğru şekilde aktarıldığı sergi, 17 Ağustos’tan itibaren 5 Ekim 2010 tarihine kadar görülebilecek. Ücretsiz olarak gezilebilecek sergiyi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Londra ziyaretinde gezip serginin Türkiye’ye getirilmesini istemişti. 1001 İcat:Bilim ve Teknolojinin 1000 Yıllık Serüveni’nin aktarıldığı sergi kapsamında ayrıca konferanslar da düzenlenecek. Londra’da açık kaldığı süre içinde 400 bin kişi tarafından ziyaret edilen sergi ALJ Sosyal Sorumluluk’un global sponsorluğunda gerçekleştiriliyor. Bilim, Teknoloji ve Medeniyet Vakfı tarafından gerçekleştirilen ve İslam Medeniyetinin bilimsel mirasının aktarıldığı “1001 İcat” sergisi İstanbul’dan sonra Newyork’ta da bilim meraklılarına sunulacak.

1001 İcat- Bilim ve Teknolojinin 1000 Yıllık Serüveni sergisi 7’nci yüzyıldan başlayarak 17’nci yüzyıla uzanan bilimsel mirası gözler önüne seriyor. Sergi alanı Ev, Alışveriş, Okul, Hastane, Şehir, Dünya ve Evren’in temsil edildiği 7 ayrı bölümden oluşuyor. Sergiyi gerçekleştiren Bilim, Teknoloji ve Medeniyet Vakfı (FSTC) Başkanı Prof. Dr. Salim Al-Hassani, İslam Medeniyetinin bilim ve teknolojiye yaptığı katkıyı kuşaklara aktarmak için serginin büyük önem taşıdığına dikkat çekerek “Lagari’nin roket gücüne dayanan uçuşları, El-Cezeri’nin filli su saati, Hezarfen’ın yaptığı kanatlar ile uçuşu, Mimar Sinan’ın mimari dehası ve birçok bilimsel eser sergide yer alıyor” dedi. ALJ Sosyal Sorumluluk Uluslararası Programlar Başkanı Fady Jameel ise 1001 icat sergisinin, bilim adamlarının günümüz dünyasının mühendislik, tıp ve mimarisine katkılarını interaktif bir şekilde ortaya koyduğunu belirterek ‘ALJ Sosyal Sorumluluk olarak üzerinde çalıştığımız birçok projede olduğu gibi, sponsorluğumuzla gelecek nesillere örnek şahsiyetler sunarak, onlarında bilim ve teknoloji alanındaki yeni çalışmalara imza atmalarını hedefliyoruz.’ şeklinde konuştu.
Serginin İstanbul’da yapılması için büyük gayret gösteren Birleşmiş Milletler Medeniyetleri İttifakı Türkiye Eşgüdüm Komitesi Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa da, tarihe ait materyallerin yanında teknoloji yardımıyla gerçekleştirilen interaktif gösterilerin ziyaretçilere ilginç deneyimler yaşayacaklarını belirterek “1001 İcat Sergisi ile amacımız gençlere örnek alabilecekleri bir model sunmak ve geleceğin mühendisleri ile bilim insanlarını keşfetmek” diye konuştu.

Yer: Sultanahmet Meydanı

Tarihler: 17.08.2010~05.10.2010
Adres: Sultanahmet Meydanı

Collection Premiere İstanbul (CPI)

Global moda endüstrisinin öncü marka ve tasarımcılarını İTÜ Taşkışla’da buluşturan CPI, İstanbul’un modanın 5 başkentinden biri olmasında önemli bir misyon üstlendi.

Türkiye’nin moda ve hazır giyim dünyası için büyük önem taşıyan uluslararası moda fuarı Collection Premiere İstanbul (CPI), dünyanın moda sektöründeki öncü markalarını ve tasarımcılarını bir araya getirdi.
Tarihle tasarımın buluştuğu İTÜ Taşkışla Kampusu’nda İstanbul Fashion Week (IFW) ile eşzamanlı olarak organize edilen CPI, Türkiye’yi hazır giyim üreticisi olmaktan çıkarıp, kendi moda ve tasarımlarını pazarlayan ülke konumuna taşıyacak.
İstanbul Fashion Week’le paralel yürüyen ancak ticari çıktılarıyla farklı bir fuar olarak konumlandırılan CPI ile Türk tekstil ve moda sektörünün rekabetçi gücünün daha da arttırılması hedefleniyor.
CPI’ın açılış toplantısında konuşan Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, CPI’ın Türkiye'nin tanıtımı, tekstil üretimi ve moda açısından hangi aşamaya geldiğinin somut göstergesi olduğunu söyledi.İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti çalışmaları çerçevesinde tanıtımın da önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Yazıcı, ''İstanbul bütün bu etkinlikleriyle, tasarımcılarıyla dünya ölçeğinde ilham veren bir şehir olduğunu apaçık bir şekilde ortaya koyuyor'' dedi.
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, bundan böyle Türkiye'nin dünya moda endüstrisi için çekim merkezi haline geleceğini belirterek, ''CPI gibi etkinlikler gösteriyor ki Türkiye tasarımıyla, tekstiliyle çok daha özgün ürünlerini dış ülkelere ihraç etme imkanına sahip olacak'' dedi.
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi dünya ekonomisinin birbirini izleyen krizlerine karşı durabilmek için bir yandan yeni pazarlar ararken öte yandan mevcutları korumak için sürekli olarak kendilerini geliştirmek durumunda olduklarını belirtti.

CPI, TÜRK MODA ENDÜSTRİSİNİ HEDEFE TAŞIYACAK
CPI’ın bu ihtiyaçtan doğduğunu vurgulayan Tanrıverdi şunları söyledi:
“Bugün 15 milyar dolarlar civarındaki yıllık hazır giyim ihracatımızı birkaç yıl içinde 20 milyar dolara, 2023’te de 60 milyar dolara çıkarma hedefimiz var.
Bu süreçte İstanbul Fashion Week ile CPI en önemli itici gücümüz olacak. Türk hazır giyim sektörü ihracatının yüzde 80’ini Avrupa’ya yapıyor. Oysa komşularımız ve Ortadoğu ülkeleri de son derece önemli bir pazarı oluşturuyor.
Yurtdışında 2 binin üzerinde mağazası bulunan Türk markaları söz konusu bölgelerde yatırım yapıyorlar. Önemli bir kısmı komşu ülkeler, Ortadoğu ile Kuzey Afrika ülkelerinde olmak üzere Türk markalarının mağaza sayısının kısa bir süre içinde 20 bine ulaşması hedefleniyor.
Bu projeksiyon içinde CPI’ın Batı ile Doğu arasında bir köprü olması, son derece önemli.
Eş zamanlı düzenlediğimiz CPI ve İstanbul Fashion Week dünya hazır giyim sektörünün bakışları bugün Türkiye’nin üzerinde. Böylesine cesur kararlar alabilmemizin altında sektörümüzün bilgi birikimine, tasarım ve üretim gücüne olan inancımız yatıyor.”
CPI BAŞKANI VOLKAN ATİK: CPI TARİHİ BİR DÖNÜŞÜMÜN BAŞLANGICI
CPI Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Atik yaptığı açıklamada fuarın Türk hazır giyim sektörüne birkaç yıl içinde en az 3-5 milyar dolarlık bir getirisinin olmasını beklediklerini belirterek, CPI ziyaretçilerinin salt bir moda ve fuar etkinliğine değil, büyük bir değişimin ve dönüşümün de başlangıcına tanıklık edeceklerini söyledi.
CPI’ın İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) tarafından, moda ve hazır giyim alanında dünyanın en büyük fuar organizasyon şirketi olan Alman IGEDO Company işbirliğiyle düzenlendiğini ifade eden Atik şöyle devam etti:
“Türkiye’nin ilk uluslararası moda fuarı olan Collection Premiere İstanbul’un yapılacağı tasarımla tarihin buluştuğu bu bina, aynı zamanda Doğu ile Batı’yı, Kuzey ile Güney’i buluşturacak.
Bir yıl sonrasının koleksiyonunu CPI’a getirecek güce sahip firmaları fuara kabul ettik. Bu ön şart, CPI’ı gerçek anlamda uluslar arası fuar konseptine taşırken, Türkiye açısından da bir ilki oluşturdu.
Ortadoğu ve Avrupa arasında bir kültür ve moda köprüsü olarak dünya modasında önemli bir yer edinecek olan CPI’da seçkin yerli ve uluslararası markalar ve tasarımcılar 2011 yılının ilkbahar – yaz koleksiyonlarını sergileyecekler, ticari anlaşmalar yapabilecekler.
CPI etkinliğinin dünyanın en fazla gelişim gösteren pazarlarının ortasında yer alan İstanbul’da düzenlenecek olması, Türk hazır giyim firmalarının tasarım odaklı koleksiyonlarını yabancı ziyaretçilere gösterebilmeleri için bulunmaz bir fırsat sunacak.
Böylece Türk hazır giyim sektörünün global dünya ile bütünleşmesinde mihenk taşı görevini üstlenen CPI, İstanbul’un dünya moda endüstrisinde ilk 5’e taşınması yolunda büyük katkı sağlayacak.”
Brüt 5 bin metrekarelik sergileme alanına sahip olan fuarda yer alacak ünlü firmalar arasında Triumph, G-Star, Gerry Weber, Perspective, 4G, Basler, Sunset, Wenice, AVVA, Didier Parakian, Colin’s, Collezione, Blue Seven gibi markalar bulunuyor.
Toplam 55 yerli ve yabancı markanın ile 28 tasarımcının katıldığı CPI 28 Ağustos 2010 Cumartesi gününe kadar açık kalacak.